Türkiye'den havalandıktan yaklaşık 3,5 saat sonra Finlandiya'nın başkenti Helsinki'ye ulaşıyorsunuz. Finlandiya, aslında ismini bildiğimiz anca kendini pek tanımadığımız bir ülke. İsveç ve Rusya'nın ortasında yer alıyor, Norveç ise kuzey komşusu. Temiz ve sessiz bir ülke...
Yazın kuzeyinde hiç güneşin batmadığı, kışın ise oldukça soğuk ve uzun geceleri kendinde barındıran bir toprak parçası burası! İnsanlar güneşli güne hasret kalıyorlar burada, yaz ayları çok kısa sürüyor burada; kış geceleri de bitmek bilmiyor burada. Kuzeyde Ren geyikleri ve husky cinsi köpekler çekiyor kızakları, bembeyaz kar üzerinde.
Masmavi gölleri, şırıl şırıl akan ırmakları, topraklarının %75'i kaplayan ormanlarıyla yemyeşil bir ülkedir, Finlandiya! 23 milyon hektar ormanıyla Avrupa'nın en yoğun ormanına sahip ülkesidir. Beyaz Zambaklar ülkesidir o...
Finlandiya'da sanayileşme 19ncu yüzyılda, orman ürünlerinin işlenmesiyle başlar. Ormanlar, hala Finlandiya'nın en önemli ham madde kaynağıdır. Finlerin azimli çalışmaları ve gayretleriyle bir zamanların bataklıklar ülkesi, şimdileri dünyanın en gelişmiş ülkelerinden birisi oluvermiş! Elektronik, metal ve mühendislik alanlarında dünyaca ünlü markalar çıkartmışlar ve dünyaya pazarlıyorlar, üretimde de çok öndeler. 1990'larda çok hızlı büyümelerinin en büyük nedeni ise Nokia marka telefonu piyasaya sürmelerinden kaynaklanıyor. Baltığın kızı, şimdilerde modern ve gelişmiş bir ülke!
Avrupa Birliğine 1995 yılında üye olur Finlandiya. 2002 yılından itibaren de euro kullanımına geçer. 5 milyon 300 binlik nüfusa sahip ülkenin günlük toplam gazete tirajı yaklaşık 3 milyondur!
Altı bin civarı Türk yaşıyor bu ülkede. Türkiye - Finlandiya siyasi ilişkileri oldukça iyi. Finlandiya, Türkiye'nin Avrupa Birliğine üye olmasını destekleyen bir ülke. Bugün Finlandiya'nın büyük firmalarının Türkiye'de büyük yatırımları var. Türkiye, ciddi anlamda gazete kağıdı alıyor bu ülkeden! Finlilerin en çok ziyaret ettiği ülkelerin başında geliyor, Türkiye.
Helsinki 1550 yılında kurulmuş, 1812 yılında başkent olmuş ve 1952 yılında da olimpiyat oyunlarına ev sahipliği yapmış bir şehirdir. Oldukça düzenli bir şehirdir. Başkentin nüfusu yaklaşık olarak 600bindir. Liman kentidir.
Senato Meydanı |
Arkadaki beyaz badanalı, yeşil kubbeli kilisenin adı Helsinki Katedrali'dir. Protestan bir kilisedir. Senato meydanın ortasında Rus çarı II. Alexandr'ın heykeli bulunmaktadır. 1809-1917 yılları arasında Ruslar bu ülkeye hükmetmişler, öncesinde ise de İsveçliler çok uzun yıllar boyunca bu topraklarda hakimiyet sürdürmüş.
Helsinki yemyeşil bir şehir! Çok büyük parklara ev sahipliği yapıyor, parkta koşanlar, köpek gezdirenler, bebek arabalarıyla gezen anne ve babalar göze çarpıyor. Helsinki, Avrupa Birliğinin en kuzeydeki başkenti.
Finlandiya, uzun yıllardır İsveç'in hakimiyetinde yaşamasının etkilerini hala bugün bile dilde ve kültürde görmek mümkün! Fin dili ile birlikte İsveççenin de ülkenin resmi dillerinden biri olduğu gibi bir Finli vatandaşın İsveççe öğrenmesi de zorunludur. Okullarda İsveççe dersi var ama İsveç'de konuşulan İsveççe ile Finlandiya'da konuşulan İsveççe arasında biraz farklılık arz ediyor. Sokak ve cadde isimleri bile İsveççe ile Fince olmak üzere iki dilde yazılıyor. Trafik levhalarında da durum farksız! Ülkenin %6'sı ana dili olarak İsveççe'yi konuşuyor.
Finlandiya hükumeti, yeni doğan bebeklerin ailelerine durumu iyi olsun veya kötü olsun, hiçbir sorgu yapılmadan baby box yardımı yapmaktadır. Kutunun içinde ihtiyaca gereksinim duyacak her türlü malzeme mevcuttur. Oyuncağından battaniyesine kadar pakette yok yok! Finlandiya nüfus artışına etki edecek politikalar sürdürmektedir, örneğin çalışan bir anne ücretli olarak 3 yıl izin yapabilmektedir.
Ayrıca ailelere her ay çocuk başına para yardımı yapılıyor. Finlandiya kendi nüfusunu arttırmak, sağlıklı nesiller yetiştirmek için halkını bu konuda teşvik ediyor. Çocuk sayısına göre belirlenen aile ödeneği Finlandiya devlet bütçesinin en büyük giderlerinden birisidir!
Filandiya'da parkların çoğunda köpek gezdirmek için gelen vatandaşlara ayrılmış özel alanlar bulunmaktadır. Bu parkların sayısı yaklaşık 15 kadardır. Ayrıca Helsinki'de kedi ve köpek mezarlıkları da bulunmaktadır! İnsanlar çok sevdikleri kedi ve köpeklerini buraya gömerek sürekli ziyaretlerine gelip mum ve çiçek bırakmaktalar, ayrıca Finlandiya'nın başka şehirlerde de vardır! Hayvan sahipleri kedilerini veya köpeklerini öldükten sonra da asla yalnız bırakmazlar, sabah gelip mum yakan birçok insan bulabilirsiniz bu mezarlıklarda! Hayvanların fotoları ve altlarında da hayvanlara yazılmış yazılar bulunmaktadır. Bu mezarlığın tarihi çok eskilere dayanır. Ülkede kedi ve köpeğine mirasını bırakanlar bile vardır.
Finlandiya'da alkolizm önemli bir sorun ve erkekler arasında olduğu gibi kadınlar arasında da çok yüksek seviyelerdedir, boşanma oranı yüksek, işsizlik de ülkenin en büyük sorunlarından birisidir.. Ülke nüfusunun %7'ye yakını işsizdir.
Helsinki'de Cumhurbaşkanlığı binasına çok yakın bir noktada sabit bir pazar bulunmaktadır, bizim pazarlarımızdan pek de bir farkı yoktur. Ara sıra cumhurbaşkanı bile bu sabit pazara gelip, misafirlerini gezdiriyor ve kahve içmeye çağırıyormuş. İlginç olan şey ise bazı şeylerin litre ile satılması! Patatesi litre ile satılıyor! (Litresi €2) Mantar, patates, bezelye (€3) ile satılıyor. Marketlerde bu durum söz konusu değil! Avrupa birliği bu litreli satışa hiç hoş yaklaşmadığı için yakın zaman içinde kaldırılması söz konusu.
Baltık denizine kıyısı olan liman şehri Helsinki'nin etrafında çok sayıda ada var. Zamanında savunma amaçlı çok büyük kaleler yapılmış bu adaların üzerine.
Helsinki sokaklarında ellerinde değneklerle yürüyen insanlara rastlamanız söz konusu (aynı şey Estonya için de geçerli). Finlandiya'lıların bulmuş olduğu bir spor dalıdır, ismine de NordicWalking denmektedir. Bastonlarla yürümenin performası %50 arttırdığını söylüyorlar. Aynı zamanda omuz kaslarını da geliştiriyor.
Finliler, kahve tutkunu bir millet! Dünya genelinde 20 milyon fincan kahve ile 1nci sırada yer alıyor, Finlandiya! Sabah kahvaltısında, öğle molasında, kısacası her fırsat bulduklarında kahve içiyorlar!
Finlandiya'da devlet okullarında ve özel okullarda her gün ücretsiz öğle yemeği veriliyor! Anaokuldan lise sona kadar verilen bu yemekler tamamen ücretsiz ve müslüman öğrenciler için de her gün özel yemek çıkartılıyor! Devlet bu konuda da oldukça hassas.
Helsinki'deki Seurasaari açık hava müzesine gitmeden de olmaz! Girişte 19ncu yy ait geleneksel kıyafetlerini giymiş bir kız karşılıyor bizi. Müze ile kısa bilgiler veriyor, eski Fin evlerinin sergilendiği bu alanda, eski günleri yaşatmak istediklerini anlatıyor. Eskiden Finlandiya'daki tüm evler ahşaptanmış; kışları sıcak, yazları ise soğuk tuttuğundan bahsediyor bize. Orijinal evler, Finlandiya'nın farklı bölgelerinden getirilmiş açık hava müzesine. Zenginlere ait olanlar büyük bir avluya ve onu çevreleyen evlere sahip, bu evlerin sahiplerin sahipleri köy ağalarıymış. Seurasaari müzesini her yıl yaklaşık 50 bin kişi ziyaret ediyormuş.
Sauna, Finlandiya'nın vazgeçilmezlerinden birisidir! Halk sauanaları hariç, neredeyse her evde sauna bulunuyor. Sauna sonrası göle atlama ritüeli kış olsa bile devam eden bir olaydır.
Helsinki'nin turist çeken mekanlarından birisi de kaya kilisesi! 1969 yılında ibadete açılan kilise kaya oyularak yapılmıştır.
-------------------------------------------
TAMPERE ŞEHRİ
Helsinki'ye yaklaşık 2 saat uzaklıkta bir şehir burası. Helsinki ve Espoo'dan sonra gelen üçüncü büyük şehirdir. 200bin nüfusa sahip. Çevresindeki iki göl ona eşlik ediyor. Hava yine bulutlu ve yer yer yine kendini sağanak yağışa bırakıyor...
Nesii Gölü, Finlandiya'da 180,000 gölden sadece bir tanesidir |
Finlandiya'da göl kenarlarında yazlık evler bulunur ve hepsi saunalıdır. Bir Finli'nin hayalinde hep, bir göl kenarındaki yazlık evde tatil yapmak varmış. Sadece tabiatın sesinin dinlendiği bu yerde, gölde balık tutmak, mangal yapmak, yüzmek Finli'lerin en büyük eğlencelerinden..
*********
Tampere Casusluk müzesi, dünyada bir ilktir. Casusların kullandığı aletler, KGB'nin kullandığı aletler vardır; bunların hepsi özel toparlanmış. Kullanılmış elektre şok cihazı, telefonlar ses kayıt aletleri, kitaplar, yalan makineleri... Müze yetkilileri kendi çabalarıyla dünyanın dört bir yanından toplanmışlar bunca aleti. İşte, o dönemin teknolojisinde kitabın içine yerleştirilmiş bir kayıt cihazı! Kitabı kapatınca cihazdan hiçbir eser kalmıyor! Günümüz casusluk aletleri yanında oldukça geri bir teknolojiye sahip.
Merhabalar,
YanıtlaSilGrigory Petrov‘un ”Beyaz Zambaklar Ülkesinde” adlı kitabını ilk olarak üniversitede okumuştum. Öyle güzel bir kitap ki bu kitabı bitirdiğinizde yeniden okumak isteyeceksiniz. Her sayfası; altı çizilecek, ders niteliğinde cümlelerden oluşuyor.
Grigory Petrov; eserinde ülkenin ekonomiden eğitime, sağlıktan tarıma kadar birçok farklı alandaki gelişimini ele alıyor. Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün de başucu kitaplarından olan ”Beyaz Zambaklar Ülkesinde” kitabından derlediğim yirmi alıntıyı okumanız için sizinle de paylaşmak istedim: http://www.ebrubektasoglu.com/yazi/beyaz-zambaklar-ulkesinde-kitabindan-20-etkileyici-alinti/
‘’İnsan hiçbir şey karşısında, hiçbir zaman düşmemeli, yere kapanmamalıdır.’’
Umuyorum ilgiyle okursunuz,
edebiyatla ve sağlıkla kalın.
Pleasant study. Writing skill. Appreciated the story. saunajournal.com
YanıtlaSil